Henri Bergson yüksek bir matematik yeteneğine sahip olmasına rağmen matematik hocası bu seçkin öğrencisine, "Sen bir matematikçi olabilirsin, fakat filozof asla" der. Bunun üzerine o da felsefeyle ilgilenmeye başlar. Bergson, düşünceleriyle 20. yüzyıla damgasını vuran filozoftur. Ayrıca onun edebi yönü güçlü metinleri 1927'de Nobel Ödülü'nü almasını sağlar. Bir filozof olarak Bergson'un kendine özgü bir üslubun varlığı neticesinde kavramları okuma, kavramları açıklarken de kesin bir hüküm vermekten kaçınmış olması; onu hem kavramlarıyla hem de felsefesiyle özgün kılar.
Henri Bergson, felsefesinde sezgi, süre, şuur, akıl, zekâ, bellek ve algılama gibi pek çok kavramı ele alır. Bu kitap Henri Bergson'un şuur-sezgi kavramlarını ele alarak onun felsefesini bu kavramlarla aydınlatmaya çalışır.