Türk–Ermeni çatışması, Ermeni etnik milliyetçiliği kaynaklı, Türkleri "vatansız" bırakma korku ve kaygısının ortaya çıkardığı dehşet verici sosyal bir sorun olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Ancak, söz konusu sorun, Birinci Dünya savaşı sürecinde müslüman unsurların intikam teröründen Ermeni etnik kimliğinin kurtarmak amacıyla Ermenile'rin tehcire tabi tutulması ile anlam kazanmıştır.
Osmanlı toplumu, tehciri bir fırsat olarak değerlendirip devlete olan güvene/beklentiye dayanan gecikme ile uzun süredir maruz kaldığını düşündüğü Ermeni şiddetini, kendi enformel oluşumları ile önleme/engelleme gayreti içine girmiştir. Bu nedenle, Müslüman unsurların ölümlerinin başlıca nedeni Osmanlı devleti; Ermeni ölümlerinin müsebbibi ise dönem içinde Osmanlı toplum sisteminde yer alan ve Ermeni unsuru ile birlikte aynı coğrafi paydaşlığı bulunan yerel unsurlar olmuştur. Recep Cengiz bu kitabında çeşitli sosyalleştirici araçlar vasıtasıyla Türkiye'de Ermeni ölümlerinin sorumluları arasında gösterilen bazı alt kültürlerin/grupların "toplumsal bilincinde yeni bir Ermeni tarihi inşa etme ve yeni bir Ermenistan/büyük Ermenistan oluşturma projesine yönelik ikna, yönlendirme ve manipülasyon girişimlerine dikkat çekmek istemektedir.