Atatürk, Hayatı ve Üstün Kişiliği Prof. Dr. Hamza Eroğlu  - Kitap

Atatürk, Hayatı ve Üstün Kişiliği

1. Baskı, 
Nisan 2008
Kitabın Detayları
Dili:
Türkçe
Ebat:
14x21
Sayfa:
384
Barkod:
9789756331668
Kapak Türü:
Ciltli
Baskısı tükenmiştir.
Kitabın Açıklaması
Atatürk'ün doğduğu bir gerçek, yaşadığı bir gerçek, hayata gözlerini yumduğu da bir gerçektir. Ölenler, ölümsüzlüğe göç ederken etkileriyle, davranışları ile fikir ve idealleri ile de ölümsüz olurlar. Doğru olan, gerçek olan, anlamlı olan Atatürk'ün yaşadığı, var olduğu, büyük insan olarak büyük olayların, büyük fikir ve ideallerin yapıcısı ve yaratıcısı olduğudur. Bunalımlı ve güç durumlarda, hayret ve takdir uyandıran başarılar, durum düzelince basit gibi görünür.
Biz söze o eski günleri dile getirmekle, o eski günleri hatırlamakla başlayalım. “Millî Mücadele, İstiklal Savaşı gibi adlar verilen o üç dört yıllık zaman bütün mazide yoktu; çünkü Türk milleti bütün mazisinde felaketin o kadar sonsuzuna düşmemişti ki o kadar sonsuz bir şahlanış fırsatı ele geçmişti diyebilelim»[1]. Millî Mücadele bir gerçektir. Atatürk'te bir gerçektir ve bir Millî Mücadele gerçeğidir. Sembol Atatürk, kurtarıcı Atatürk, yapıcı ve kurucu Atatürk, millî lider ve şef olarak büyük bir eseri tam bir başarıya ulaştırmıştır. Tekrarlayalım ve açıkça belirtelim, Atatürk bir Millî Mücadele gerçeğidir. Hasan Âli Yücel'in deyimi ile, «bu memlekette bir millet var, Türk var. Türk'ün ruhunda hürriyet var. O'nu esaretten kurtaran Atatürk var»[2]. Atatürk fizik yapısı ve maddî varlığı ile bir gerçektir. Ölümsüzlüğe göç etmesi, maddî hayatının bir belirtisidir. Doğmayan, yaşamayan insan ölümsüzlüğe göç edemez.
Atatürk fikir ve ideal olarak da gerçektir. Mustafa Kemal'ler ideal olarak, dünün, bugünün ve geleceğin kuşaklarına ışık tutan insan olarak da gerçektir. Atatürk millî sınırlar içinde bir gerçektir. Türk milletinin ortaklaşa şuur ve vicdanında yer etmiş, O'nu temsil etmiş, Ona yol göstermiştir. Atatürk milletlerarası bir gerçektir. İnsanlık idealinin yararına insanlara barış ve güvenlik, özgürlük ve bağımsızlık ilkelerini aşılayan, davranışlarını ona doğru yönelten bir insan olarak da gerçektir. Yüce Türk milletinin maddî ve manevî gücünde bayraklaşan Atatürk, «İnsanlık idealinin aşık ve mümtaz simasıdır». İnsanlık ideallerinin gerçek değerlerini Türkiye'de olduğu kadar, insanlık dünyasında da Atatürk tanıtmıştır. Barış ve güvenlik ve insanlık yararına faydalı hizmetleri gerçekleştirmek Atatürk'ün amacı olmuştur. İngiliz Observer gazetesi Atatürk'ün bu yönünü belirterek şöyle demektedir: «Muasır (çağdaş) hiçbir isim Atatürk adı kadar büyük saygı telkin etmemiştir. Atatürk yalnız Türkiye'nin bütün hayatını değiştiren bir deha değil, fakat beynelmilel (milletlerarası) münasebetlerde (ilişkilerde) iyilik ve yalnız iyilik yapan bir adamıdır»[3]. Atatürk millî bir kahramandır. Millî bir değerdir. Millet gerçeğini işleyen, Türk milletinin sesini ve hakkım gerçeğe uygun, tam yakışığı ile dünyaya duyuran insandır. Atatürk, geçmişin zengin mirasını kanadı altında toplayarak, tarihi tecrübelerden hız ve güç alarak hep ileriye yönelmiştir. Yeni devlet, yeni toplum Onun eseri, çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmak O'nun hedefidir.
Türk milleti için özgürlük ve bağımsızlık, huzur ve güven içinde mutlu yaşamak O'nun düşüncesinin temel yapısıdır. İnsanlara sevgi, insanlığa saygı, bir bütün olarak insanlığı değerlendirme, O'nun barışçı ve insancıl politikasının özüdür. O'nda hak bir hedef, kuvvet bir araç sayılmıştır. Bütün davranışlarında adil ve insancıl olmuştur. O, insanı özgürlüğü ile birlikte kıymetlendirmiş, milletlerin bağımsız devlet kurmaları, insanlık ailesi içinde şerefli yerlerini almaları idealine yönelmelerinin çabasını göstermiştir. Herbert Melzig'in deyimi ile, «Atatürk bir düşünür olarak, bir ulusun yani Türk ulusunun kaderini ele almış ve bu ulusla atıldığı İstiklâl Savaşı, bu ulusun medenî durumunu da değiştirip bir inkılâp ve diğer ulusların haklarını koruyan bir barış ile insanlığa muhteşem bir örnek vermiştir»[4]. Kısaca ve özlüce, kalplerde ve gönüllerde olduğu kadar, kafalarda yaşayan Atatürk'tür bu...
Atatürk en büyük Türk milliyetçisidir. İsmet İnönü’ne göre, “Atatürk, insanlık idealinin aşık ve mümtaz simasıdır.” Atatürk, Türk milleti ile insanlık arasında saadet ve mutluluk köprüsü kurmuştur. İsmet İnönü’ye göre, “En büyük zaferleri kazandıktan sonra da Atatürk, ömrünü yalnız Türk milletinin haklarını insaniyete ezeli hizmetlerini ve tarihe hak ettiği meziyetlerini ispat etmekle geçirmiştir. Milletimizin büyüklüğüne, kudretine, faziletine, medeniyet istidadına ve mükellef olduğu insaniyet vazifesine sarsılmaz itikade vardı.”[5] Atatürk, insancıl ve akılcıl düşüncelerei nedeni ile insanların mutluluk ve refahını barış içinde, huzur içinde yaşamalarında aramıştır. Atatürk, “Özgürlük ve Bağımsızlık benim karakterim derken Türklüğün özelliğini, karakterini dile getirmiştir. Özgürlük ve bağımsızlık, Türklüğün özünde, cevherinde mevcuttur. Asıl hedef, bütün insanlığın kurtuluşudur. “Müstemlekecilik (sömürgecilik) ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletlerarasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetümeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağıh akim olacaktır.” İşte Atatürk! söylevi ile değil yaptıkları ile, ideali ile bütün insanlığa hitap etmiştir.
Atatürk’ün insan sevgisi konusunda duygusallığını, anne sevgisine saygınlığını, Çanakkale’de savaşarak hayata veda eden Yabancı (Anzaklı) kahramanlara seslenişinde aramalıdır: “Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen Analar! Gözlaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” [6] İnsanlık adına büyük fazilet mücadelesi veren Atatürk’ü tanımak ve tanıtmak benim görevimdir. Değil yalnız XX nci yüzyılın, XXI nci ve daha sonraki yüzyılların da Atatürk’e ihtiyacı vardır. Işık adamına, büyük adama gelecek yüzyıllarında ihtiyacı vardır. Bir Türk aydını olarak görevimi yapıyorum. Mutluyum (Tanıtım Bültenin'den)