Türk Ceza Kanunu'nda on haftaya kadar olan gebeliklerin isteğe bağlı olarak sonlandırılabileceği düzenlendiğinden cenine ilişkin korumanın on haftadan sonra başlayacağı kabul edilmektedir.
Çalışma iki bölümden oluşmakta olup ilk bölümde gebeliğin sonlandırılması ve ceninin korunmasına ilişkin farklı yaklaşımlar ve farklı hukuki koruma kategorileri, ikinci bölümde ise Türk Ceza Kanunu'nda yer alan çocuk düşürtme (TCK m.99) ve çocuk düşürme (TCK m. 100) suçlarının unsurları öğretide yer alan farklı görüşlerle incelenmektedir. Çocuk düşürtme ve çocuk düşürme suçlarının unsurlarının anlaşılması bakımından Yargıtay kararlarına da yer verilmektedir.
Çalışmada çocuk düşürtme suçunun düzenlenmesinde özellikle sorun arz eden suç sonucu oluşan gebeliklerin sonlandırılması ve gebeliğin sonlandırılması bakımından eşin rızasının alınması konuları ayrı başlıklar halinde incelenmektedir. Suç sonucu oluşan gebeliklerin sonlandırılması bakımından uygulamada yaşanan tereddütlere öğretide getirilen öneriler değerlendirilmiş ve konuya çözüm önerisi getirilmeye çalışılmıştır.
Gebeliğin sonlandırılması bakımından eşin rızasının alınması konusu ile Amerika Birleşik Devletleri'nde alınan Planned Parenthood of Southeastern Pennsylvania v. Casey kararı ile karşılaştırmalar yapılarak Türk Hukuku'nda yer alan düzenlemenin yerinde olup olmadığına ilişkin kanaate ulaşılmaya çalışılmıştır.