İşçilik Alacakları (3 Cilt)

2020 yılı sonlarında Yargıtay 9 ve 22.Hukuk Daireleri içtihat uyuşmazlıklarını gidermek yönünde ortak ilke kararları almış, kısa bir süre sonra Yargıtay 22.Hukuk Dairesi kapanmış ve Yargıtay 9.Hukuk Dairesi işçilik alacakları konusunda tek Daire olarak uygulamaya yön vermeye devam etmiştir. Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin özellikle içtihat uyuşmazlıklarının giderilmesine yönelik ilkesel kararları bu dönemde ön plana çıkmaktadır. Anayasa Mahkemesinin belirsiz alacak ile fazla çalışma konularındaki hak ihlali ve 6356 Sayılı Kanunu ile ilgili verdiği iptal kararları da uygulamada köklü değerlendirmeler yapılmasına yol açmıştır. Yargıtay 9. ve 22. HD uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin ilke kararları her bölümde gerek açıklama ve gerekse değişen içtihat kısımlarında yeni, ilke, değişti, terkedildi şeklinde belirtilmiştir. Arabuluculuk müessesesi ile ilgili kararlar, ister kısmi ister belirsiz alacak olsun temerrüt yönünden bir önceki baskımızda belirttiğimiz değişiklikler uygulamaya yansımaya başlamıştır. Belirsiz alacakla ilgili derdestlik ve ek dava ile ilgili yeni uygulamalar da ilgili başlıkta yerini almıştır. Yurtdışında çalışan işçilerle ilgili MÖHUK'tan kaynaklanan taleplere ilişkin gelişmeler doğrultusunda içtihatlara hızlı ve derli toplu ulaşılabilmesi açısından 3.kitapta MÖHUK başlığı altında ayrı bir bölüm oluşturulmuştur.

Cezai şart, bakiye süre ücreti ve eşit davranma borcu bölümlerinde bozma sonrası ilk derece mahkemesi ve Yargıtay kararları da eklenerek bölüm zenginleştirilmiştir.

İçtihat programları ile 1000'lerce karar arasında saatler harcayarak varacağınız sonucu (değişmiş olma ihtimali nedeniyle yanıltıcı da olabilir) sadece dakikalara sığdırarak size nihai haliyle sunarak vakit kazandırmanın yanında konu bütünlüğüne de ulaşma imkanı sağladık. Görüş farklılıkları somurtkan surat ifadesi ile gösterilmeye devam edilmiştir. Bildiklerimizi unutmamız, ezbere hareket etmememiz ve daha dava açarken veya cevap verirken dikkat etmemiz gereken bir dönemin içindeyiz. En basitinden işçinin de artık işveren gibi fesih iddiası ve sebepleriyle bağlı olduğu ve bunu değiştiremeyeceğinin dahi artık ilkeye bağlandığı konusunda önsözde hem işçi hem de işverene uyarı yapmak bir görev olmuştur.