Pratiğin Aklı Teorinin Heyecanı Ertuğrul Kürkçü  - Kitap

Pratiğin Aklı Teorinin Heyecanı

1. Baskı, 
Haziran 2014
Kitabın Detayları
Dili:
Türkçe
Ebat:
13x19
Sayfa:
320
Barkod:
9786054878178
Kapak Türü:
Karton Kapaklı
Baskısı tükenmiştir.
Kitabın Açıklaması
İlkokuldan beri mimar olmak istemiştim, o yüzden merkezi sistemle ilgilenmemiş, gözü kara biçimde yalnızca ODTÜ Mimarlık sınavlarına girmiştim. 1969’da boykot ve işgaller biterken, bir yüksek lisans öğrencisi-asistan arkadaşımız bir tartışmada ‘Karar vermemiz lazım’ dedi, ‘devrimci mi olacaksınız, mimar mı? İkisi birden olunamaz, ben mimar olacağım. Siz devrimci olacaksanız bu böyle süremez, ben mimar olacaksam devrimciymişim gibi yapamam.’
Soru hiç bu kadar somut ve yalın olarak karşımıza çıkmamıştı doğrusu. Kendimle çarpıştıktan, enine boyuna düşündük-ten, kendimi nasıl iyi hissedeceğimi anladıktan sonra, mimar değil, devrimci olmam gerektiği, payıma bunun düştüğü, bunu yapmazsam hareketin bir kişi eksik yürüyeceği sonucuna vardım. Böyle yapmam için beni hiç kimse kışkırtmadı, aslında soru da benim verdiğimin tam tersi bir yanıtı ima ediyordu. Bu kararımdan ötürü de daha sonra hiç pişman olduğumu söyleyemem. Sonraki hayatımda beni üzen şeyler hep oldu ama bu tercihi yapmış olduğumdan değil, bu tercih-le yürürken her zaman doğruyu yapamamış olduğumdan ötürü...
Mart 1986’da 14 yılı arkada bırakarak Gaziantep ‚L Tipi‛ Özel Cezaevi’nden çıkarken gazetecilerin anılarımı yazıp yazmayacağıma dair sorularına, ‚tarih yazımına değil tarihin yapılmasına katkıda bulunmak istiyorum‛ diye yanıt vermiş olduğumu hatırlıyorum.
Tarih yapmakla yazmak arasında kategorik bir ayrım yapmanın bu yanıtı verdiğim günkü kadar kolay ve hatta mümkün olmadığının farkına varmam için yalnızca bir yıl yetmişti. Seksenler sonu ve doksanlar başında tarih yapmak devrimci hareketin 12 Eylül rejiminin sert darbeleri altında sarsılan hafızasını onarmasına katkıda bulunmaksızın yapabileceğiniz bir şey değildi. İşe buradan başlamadıkça, önceki deneyimin bilgisini yeniden mülk edinmeye, yaptıklarımız kadar yapamadıklarımız üzerine de sistematik bir düşünüşün araçlarını sağlamaya girişmedikçe, tarih yapmanın biricik kolektif imkânı olan devrimci hareketin yeniden kuruluşuna katılmış olmuyordunuz. (Tanıtım Bülteninden)